Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Kıbrıs Politikaları Merkezi tarafından düzenlenen seminerler dizisi kapsamında yer alan üçüncü seminer geçtiğimiz günlerde DAÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde gerçekleştirildi. “Kıbrıs’ta İki Toplumlu Görüşmeler: İki Adet Tek Taraflı Adil Bir Çözüm Arayışı” (The Intercommunal Negotiations in Cyprus: Searching for Two One-Sided ‘Just’ Solution’) adını taşıyan seminerin açılış konuşması ve misafir konuşmacı Dr. Zenon Stravrinides’in takdimi DAÜ Akademik İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Sözen tarafından gerçekleştirildi.
Kıbrıs doğumlu olan Dr. Zenon Stavrinides King’s College London’da Felsefe eğitimi aldıktan sonra eğitimine Cambridge Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde devam etti. Leeds Üniversitesi’nden Felsefe alanında doktora diploması olan Dr. Zenon birçok sayıda İngiltere’de bulunan akademik kurumda Felsefe, Siyasal Teori ve Tıbbi Etik üzerine dersler verdi. Dr. Stravrinides İngiltere’de kurulmuş ve Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye’deki sosyal, politik ve ekonomik gelişmeler hakkındaki anlayış ve bilgi transferini artırmayı amaçlayan Kıbrıs Rum ve Türk İşleri Derneği’nin Genel Sekreteri ve aynı zamanda üyesidir. Süregelen Kıbrıs sorununda uzmanlaşmış bir kişi olan Dr. Stravrinides konuşmasına Kıbrıs sorununun ne olduğunu tanımlamakla başladı. Birçok insanın Kıbrıs sorununun ne olduğunu gerçek anlamda bilmediğini belirten Dr. Stavrinides ilk olarak sorunu anlamamız ve daha sonra çözüm arayışına girmemiz gerektiğini vurguladı.
1974-2005 yılları arasında Kıbrıs sorununun savaş veya görüşmelerle çözülemediğini belirten Dr. Stavrinides, yaklaşık 50 yıldır bu sorunun devam ettiğini ve henüz bir çözüm elde edilemediğini anlattı. Çözüme doğru pozitif bir adım olabilecek Annan Planı’nın Rum’ların büyük bir çoğunluğu tarafından reddedildiğine değinen Dr. Stavrinides, yıllar süren görüşmelerden her hangi bir sonuç alınamadığını söyledi.
Dr. Stavrinides Kıbrıs sorununun kaderini değiştirebilecek iki öneriden bahsetti Görüşmelerin kaderini değiştirmek ve iki tarafın ilgi odaklarını öne çıkarmayı öneri olarak sunan Dr. Stravrinides, bu iki şeyin değişmesiyle Kıbrıs Problemi’nin hemen çözülebileceğini belirtti. Önerisini bazı nedenlerle detekleyen Dr. Stavrinides, Kıbrıs’lı Türkler ve Rumların Kıbrıs Sorununun tarihsel sürecini kavrama biçimlerini analiz ederek, Kıbrıs’lı Rumların genel olarak 1974’ten bahsettiklerini belirtti. 1974 yılında Türkiye’nin Kıbrıs’a askeri müdahale yapması sırasında adada birçok insanın hayatını kaybettiğinden söz eden Dr. Stavrinides Kıbrıs’lı Türklerin ise genel olarak 1963 olaylarından bahsettiğini söyledi. Dr. Stavrinides Kıbrıs’lı Türklerin haklarını ve özgürlüklerini kaybetmelerinden ve aynı zamanda zor koşullarda ve yoksulluk içinde yaşamalarından dolayı üzgün olduklarını belirtti. 1974 yılının onlar için bir kurtuluş olduğunu anlatan Dr. Stavrinides, her iki tarafın geçmişle ilgili hatıralarının ve isteklerinin hemen hemen aynı olduğundan bahsetti. Hem Kıbrıs Türk hem de Kıbrıs Rum tarafının ihlale uğramış haklarının ve menfaatlerinin iadesini istediklerini belirten konuşmacı, buna ek olarak Kıbrıs’lı Türklerin uluslararası düzeyde tanınırlık istediğini vurguladı.
Dr. Stavrinides tarafından değinilen diğer bir konu da görüşmelerin kendi halkı için savaş verme sözü veren liderler tarafından yürütülmesi ancak liderlerin karakter özelliklerinin süreci etkilemesi olmuştur. Maksimalist ya da modernist karakter yapısına sahip olabilecek liderlerden maksimalist olanların tarihe odaklanılmasına karşı olduğunu ve modernist olanların ise bir çözüme ulaşma yolunda olumlu davrandığını belirten Dr. Stavrinides, geçmiş liderlerden Hristofias’ın modernist bir karaktere sahip olduğunu ve Türkiye ile bir çözüme çok yaklaştığını söyledi.
Son olarak Kıbrıs Sorunu’nu çözme yolunda neler yapılabileceği hakkında konuşan Dr. Stavrinides önümüzdeki yıllarda savaş çıkma olasılığının olmadığını ve insanların kaderlerini kabul etme noktasına gelebileceklerini belirtti. Aynı zamanda bazı şeylerin de değişebileceğini belirten konuşmacı ilk olarak Kıbrıs Rum toplumunun politikacılara güvenmesi gerektiğini, ikincil bir öneri olarak da tarih kitaplarının değişmesi gerektiğini savundu. Son olarak da son 10 yılda sayıları artan iki toplumlu gruplar, dayanışma, toplantılar ve dostlukların önem taşıdığını belirten Dr. Stavrinides teknokratların proje gelişimi ve nasıl ortak çalışılacağını göstermeleri bakımından önem taşıdıklarını vurguladı ve bu değişiklikler ile Kıbrıs sorununun kısa bir sürede güvenilir, adil ve iki taraf için eşit getirileri olan bir çözüme ulaşacağını söyledi.