Şinasi Tekman’ın Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Sanat Koleksiyonu’nda bulunan 220 eserinden 76 adeti, özel olarak ışıklandırılıp kilit altına alınan ve DAÜ Özay Oral Kütüphanesi’nin dört katına da yayılan sergileme mekanlarında gençlerle ve kitap meraklılarıyla buluştu. Öğrencilerin ve kütüphane kullanıcılarının memnuniyetle karşılayıp ilgi gösterdiği heykeller, müze çalışması gerçekleşene kadar kütüphanede teşhir edilip gençlerle içi içe yaşayacak.
Hatırlanacağı üzere Tekman (1933-2005), 1958 yılından itibaren doğadan topladığı atık nesneler ile heykel çalışmalarına başlamıştı. Atık nesneleri doğal, örtük ortamlarından kopararak yeni bir bakış ve anlamla seyirciyle buluşturan sanatçı, malzemenin ona çağrıştırdığı biçime ve anlama yönelmiştir. Kullandığı malzemenin yapısına ve yaşanmışlığına önem veren Tekman, çoğu zaman malzemelerin belleğini ve karakterini yok etmeden kullanmış, taşıdığı özellikleri öne çıkararak doğanın var olan potansiyellerini görünür kılarak sanata dönüştürmüştür. Tekman bu tavrı ile, bakma ile görme arasındaki farkı da açık seçik olarak algılatmıştır. Bu nedenle onun çalışmalarında sanata ve çevremize/doğaya yeniden farklı bir gözle bakma ve yeniden düşünme zorunluluğu belirmiştir.
Sanata ve özellikle Kıbrıslı Türk sanatçıların eserlerine değer veren DAÜ Rektörlüğü, bu konudaki çalışmalarını sürdürmeye devam etmektedir. Bu bağlamda sanatçıların katkıları ile 378 adet esere ulaşan koleksiyonda geçici yeni sergileme mekanları ile hem sanatçılarımızın görünürlüğünü hem de üniversitenin sanatla olan bağını güçlendirmek hedefiyle çalışmalar yürütülmektedir. DAÜ Kıbrıs Araştırmaları Merkezi (DAÜ-KAM) tarafından yürütülen projede, sergileme alanları, eserlere zarar vermeyecek uygun ısı, ışık, nem vb. koşullar ve güvenlik gibi kaygılarla belirlenerek, teşhire hazır hale getirilmektedir.
DAÜ Rektörlüğü’nün koleksiyona bağış yapan yeni sanatçılarla Şubat ayında protokol imzalamaya hazırlandığı ve eserlerin birikmesiyle ilişkili olarak yeni geçici bir sergileme mekanı olarak Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nın düşünüldüğü, gerekli koşulları için ise çalışmaların başladığı kaydedildi.