Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları ve Eğitim Merkezi (DAÜ-KAEM) tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısı ile düzenlenen “Reckoning with the Past – Geçmişle Hesaplaşma” başlıklı panel, Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi’nin (CMP) Kıbrıslı Türk üyelerinin katılımıyla, geçtiğimiz günlerde Mustafa Afşin Ersoy Salonu’nda yapıldı.
Merkez Başkanı Doç. Dr. Süheyla Üçışık Erbilen’in açılış konuşması ardından Merkez Araştırma Görevlisi Uzm. Bilcan Bladanlı bu panelin düzenlenme amacı ve öneminden bahseden konuşmasını gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fatma Güven Lisaniler’in yaptığı söz konusu panelde, CMP Üyesi Gülden Plümer Küçük, Üye Asistanı ve Araştırma Koordinatörü Mine Balman, Saha Koordinatörü Uzman Arkeolog Demet Karşılı, Laboratuvar Koordinatörü Adli Antropolog İstenç Engin ile Kimlik Saptama Koordinatörü ve Genetik Uzmanı Gülbanu Zorba birer sunum gerçekleştirdi.
“Gerçeklerin Peşindeki Kadınlar”
İlk sunumu gerçekleştiren CMP Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük, CMP ile ilgili genel bilgi vererek oluşumun Birleşmiş Milletler nezdindeki görevlerinden bahsetti. Komite üyelerinin tümünün kadın olduğuna vurgu yapan Küçük, sunumuna başlarken toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemini belirterek, kadıların hala meslek seçimi yaparken genelde öğretmen, hemşire gibi mesleklere yöneldiğini, toplumsal görevlerini ön planda tutarak seçimler yaptığını belirtirken, aslında oldukça önemli ve ciddi bir hususta kurulan bu komitede yer alan kadınlar gibi, tüm kadınların hem bilim insanı, çalışma insanı hem de bir eş ve anne olmaya hiç kuşkusuz başarıyla devam edebileceğine vurgu yaptı.
“927 Kayıp Teslim Edildi”
Komitenin yürüttüğü projenin amacının, 1963-1964 ve 1974’te meydana gelen trajik olayların sonucunda listelenen şahıslerin gömü yerlerinden çıkarılması, kimliklerinin belirlenmesi ve iade edilmeleri olduğunu ve toplam 2,002 kişinin kayıp olarak kaydedildiğini ifade eden Küçük, bunların 1,510’unun Kıbrıslı Rum ve 492’sinin Kıbrıslı Türk olduğunu belirtti. Kayıp kişilerden 927’sinin kimlik tespitlerinin yapılarak cenazelerinin ailelerine iade edildiğini aktaran Küçük, bulunan kişilerden 681’inin Kıbrıslı Rum, 246’sının ise Kıbrıslı Türk olduğunu vurguladı.
Küçük’ün ardından söz alan CMP Kıbrıslı Türk Üye Asistanı ve Araştırma Koordinatörü Mine Balman da kayıpların yalnızca %20’sinin kadınlardan oluştuğunu belirterek, erkeklerin kayıp oranlarının daha fazla olmasından dolayı savaş dönemlerinde en çok kadın ve çocukların acı çektiğini ifade etti. Komite olarak araştırmaları hangi yöntemlerle gerçekleştirdikleri hakkında bilgi veren ve komitede çalışanların kadın ağırlıklı olduğuna dikkat çeken Balman, erkek egemen toplumların yarattığı yıkıcı savaşların getirdiği kötü geçmişin aslında en büyük mağdurlarının geride kalan kadın ve çocuklar olduğunu belirterek bugün birnevi bu arayışı kendilerinin üstlendiğini belirtti. Ayrıca Balman, mağdurlarla iletişim kurmanın önemine dikkat çekerken, kayıp şahıslar ile ilgili ismini vermek istemeyen ancak bilgi paylaşmak isteyen kişilerin 181 no’lu telefondan kendilerine ulaşabileceğini bildirdi.
Araştırmaların arkeolojik kısmını anlatan Saha Koordinatörü Uzman Arkeolog Demet Karşılı da Kıbrıs çapında 34 farklı arkeolog ve 8 farklı takımın çalıştığını belirterek, araştırmaların dağlarda, nehirlerde ve açık sahalar gibi çeşitli yöntemlerle gerçekleştirildiğini anlattı. Karşılı, drone’ların da kendilerine oldukça faydalı olduğunu ve coğrafi değişiklikleri takip etmede teknolojik araçları kullanmanın önemini belirtti. Laboratuvar Koordinatörü Adli Antropolog İstenç Engin de laboratuvarlarının Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen ara bölgede yer aldığını belirterek, bulunan kemiklerin ve buluntuların ayırma ve sınıflandırma yöntemlerini aktardı.
“Arayışın Sonu ”
Kimlik Saptama Koordinatörü ve Genetik Uzmanı Gülbanı Zorba ise kalıntılarla ilgili cinsiyet, yaş ve boy gibi detaylı bilgileri tespit etmek için uluslararası multidisipliner yaklaşımlar izlediklerini belirtti. kimliklerin tam olarak tespit edildiğinde ve kayıp şahısların aileleri ile tüm genetik eşleşmeleri doğru olarak gerçekleştiğinde ise, kayıp şahsın yakınlarına tüm araştırma ekibinin detaylı bir sunumundan sonra komite merkezinden teslim edildiğini aktardı.
Zorba, bu anın kendileri ve aileler için oldukça duygusal bir an olduğunu, ancak kayıp kişinin ardında kalan aile ve yakınlarının içindeki üzüntü, acı, hasret ve merak için adeta bir iyileşme, kapanış safhasının başladığını ve sonrasında kayıplarını bulan ailelerinin naaşlarını toprağa verdiklerinde arayışları sona erdiği ve artık kişiyi ziyaret edecekleri bir yer olduğu için içlerinin bir nebze de olsa rahatladığını ifade etti. Güzel katılımlı gerçekleşen panel, soru ve cevap bölümünün ardından sona erdi.
Öte yandan söz konusu panel öncesinde CMP ve DAÜ KAEM üyeleri, Gülden Plümer Küçük eşliğinde DAÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Osam’ı makamında ziyaret ettiler.