Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından 1-7 Nisan Dünya Kanser Haftası’na ilişkin “Kanserde Rehabilitasyon Yaklaşımının Önemi” başlıklı açıklama yapıldı. DAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehtap Malkoç, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gözde İyigün ile Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Araştırma Görevlisi Uzm. Fzt. Ferdiye Zabit imzalı açıklamada, “Kanser dünya çapında ölüme yol açan önemli bir sağlık sorunudur ve 2030 yılında kanser kaynaklı ölümlerin 11 milyonu aşacağı tahmin edilmektedir. Kanser her zaman ölüm demek değildir. Bilinmesi gereken en önemli gerçek kanserin yaşam şeklinde önemli değişikliklere neden olmasıdır. Son yıllarda tanı ve tedavi seçeneklerinin artması ile kanser hastalarının yaşam süresi uzamıştır. Ömrün uzaması kaliteli yaşamı da önemli kılmaktadır. Bu çerçevede kanserin tedavisi bir ekip tarafından yürütülmelidir.” ifadeleri yer aldı.
Onkolojik Rehabilitasyonun Önemi
Onkolojik rehabilitasyon uygulamalarının tanı konar konmaz başlaması ve hastalığın bütün evreleri boyunca devam ettirilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, “Onkolojik rehabilitasyon ekibi hastalığın her aşamasında kişilerin fonksiyonel düzeylerini geliştirmek ve yaşam kalitelerini artırmak amacıyla oluşturulmaktadır. Yaşam kalitesinin artırılması anlamında fizyoterapistler rehabilitasyon ekibinin en önemli parçalarından biridir. Fizyoterapistler onkolojik hastalarda yaşam kalitesinin azalmasına yol açan; yorgunluk ve zayıflık başta olmak üzere, ağrı, hareketsizlik, kendine bakım problemleri, duyu kayıpları, bilişsel problemler, mesane ve bağırsak fonksiyon bozukları ve yatak istirahatinden kaynaklanan komplikasyonlar gibi birçok olumsuz faktörün etkisinin azaltılmasında rol oynamaktadır” denildi.
Egzersiz Tedavisi
Bu anlamda, günümüzde rehabilitasyon uygulamalarının bireylerin yaşam kalitelerinin artırılmasına yönelik olarak organ yapı ve fonksiyonlarının bütünlüğünü restore etme, fonksiyonların artırılması ve çevresel adaptasyonunu, günlük yaşam aktivitelerine ve yaşam rollerine tam katılım gösterebilmelerini sağlamak olduğu belirtilen açıklamada, “Fizyoterapistlerin en değerli tedavi yaklaşımlarından biri olan egzersiz tedavisi ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda egzersiz tedavisi alan hastaların kemoterapi veya radyoterapi sırasında egzersiz tedavisi almayan hastalara göre daha yüksek fiziksel fonksiyon seviyesine sahip olduğunu, ayrıca psikolojik problemler, yorgunluk ve diğer tedavi ile ilişkili semptomlardan daha az şikayet ettiğini göstermiştir” denildi.
Lenfödem Görülme Olasılıkları
Açıklamada, kansere bağlı olarak yapılan cerrahi uygulamalar sırasında ilgili lenf nodüllerinin alınmasına ve radyoterapiye bağlı olarak lenfödemin ortaya çıkabildiği ifade edilirken, “Meme kanseri sonrasında lenfödem görülme olasılığı %9–30’dur. Lenfödem, lenfatik sıvının hücreler arası dokuda birikerek, çoğunlukla kollarda veya bacaklarda, bazen gövdede şişkinlik yapmasıdır. Ödem, ağırlık, gerginlik, ağrı, rahatsızlık hissi, tekrarlayan enfeksiyon, deride kalınlaşma ve sertleşme gibi belirtileri bulunmaktadır. Lenfödem tedavisi yalnızca bu alanda eğitim alan sertifikalı uzman fizyoterapistler tarafından uygulanabilmektedir. Lenfödem tedavisi manuel lenf drenajı, bandaj ve kompresyon giysileri, egzersiz ve cilt bakımından oluşan kompleks boşaltıcı fizyoterapi yaklaşımını içermelidir. Özellikle kompresyon ile birlikte uygulanan tedavi edici egzersizler, aerobik egzersizler ve kuvvetlendirme egzersizleri lenfödem şikayeti olan hastalarda önemli bir iyileşme sağlamaktadır” ifadeleri kullanıldı.
DAÜ’deki Rehabilitasyon Uygulamaları
Bunun yanında germe egzersizlerinin yanı sıra; pilates, yoga, Tai-Chi ve su içi egzersizleri gibi özel egzersizlerin de uygulanabildiğine vurgu yapılırken, “Tüm bu yaklaşımlar zarar verici etkilerden kaçınmak için fizyoterapist denetiminde yapılmalıdır. DAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde Onkolojik Rehabilitasyon Ünitesi kurulmuş olup, medikal ya da cerrahi tedavi yaklaşımlarının neden olduğu sorunları ve yan etkilerini azaltmaya, fiziksel fonksiyonları koruma ve artırmaya, yaşam süresini ve kalitesini artırmaya yönelik terapatik egzersizler (germe, kuvvetlendirme, solunum, gevşeme egzersizleri ve aerobik egzersizler) postüral re-edükasyon, masaj, skar mobilizasyonu, ağrı inhibisyonuna yönelik fizyoterapi modaliteleri, çocuklar için nörogelişimsel tedavi yaklaşımları, duyu, algı ve kognitif eğitim, günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlığın sağlanmasına yönelik yaklaşımlar, ortez ve yardımcı cihazlar, ve aile eğitimi çalışmaları uygulanmaktadır. Ayrıca toplum sağlığına yönelik sağlıklı kişilerde kanser ve risk faktörleri konusunda bilgilendirme, fiziksel aktivite ve egzersizin yararları hakkında bilinçlendirme programları uygulanmaktadır” denildi.