Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) İşletme ve Ekonomi Fakültesi, Ekonomi Bölümü ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi iş birliği ile düzenlenen “Kuzey Kıbrıs İçin Alternatif Makroekonomik Politika Yönelimleri” konulu panel, DAÜ Rektörlük Binası Senato Odası’nda gerçekleştirildi. Panele; DAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesi, Ekonomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Balcılar, DAÜ Öğretim Üyesi ve KKTC Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Besim, Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi ve Uluslararası İktisat Merkezi Direktörü Prof. Dr. Subidey Togan ile İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sanayi Politikaları ve Kalkınma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Yülek’in yanı sıra, çok sayıda akademisyen, iş insanı ve uzman katıldı.
“Bölümümüz İlk 4’te”
Panelin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Mehmet Balcılar, tüm katılımcılara ilgilerinden dolayı teşekkür ederek, panelin seçim öncesi süreçte ekonomi politikalarının oluşturulmasına ışık tutmasını umduğunu aktardı. Barış müzakereleri sürecinde ekonomik konumun görüşmelere direkt olarak etkisi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Balcılar, masaya daha güçlü ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıyla oturmak gerektiğini belirtti. KKTC ekonomisinin gecikmiş birçok sorunu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Balcılar, “Kendi sorunlarımızı kendimiz çözebilecek konuma ulaşmalıyız” şeklinde konuştu. DAÜ-Ekonomi Bölümü’nün ODTÜ’nün yaptığı URAP (University Ranking by Academic Performance) sıralamasına göre 2016-17 döneminde KKTC üniversiteleri dahil Türkiye sıralamasında dördüncü sırada olduğunu belirten Prof. Dr. Balcılar, aktif olarak araştırmaların yapıldığı gurur verici akademik kadronun bir parçası olmaktan duyduğu memnuniyeti aktardı. Prof. Dr. Balcılar’ın katılımcıların özgeçmişlerini okumasıyla panele ilişkin sunumlar başladı.
“KKTC İstikrarsız Büyüyor”
DAÜ Öğretim Üyesi ve KKTC Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Besim, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Genel Ekonomik Durum” başlıklı sunumunda, KKTC ekonomisinin 2000’li yıllardan sonra ciddi bir gelir yakaladığını söyledi. 2007 yılından sonra bu gelirin erimeye başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Besin bunun sebebinin istikrarsız büyüme olduğuna işaret ederek, “İstikrarsız büyüme sektörleri olumsuz etkiliyor. Kişi başına düşen milli gelirde 2000’li yıllarda ciddi bir artış oldu. 2009 yılında kişi başına düşen milli gelir 13 bin dolara ulaştı. Ancak sonra bir gelişme olmadı. Ekonomik yapımız hizmet sektörü ağırlıklıdır. İnşaat ve sanayi sektörleri de büyüme gösteren piyasalar arasında” diye konuştu.
İşsizlikte gerileme görüldüğünü, ancak genç nüfusta %20’ye varan yüksek bir işsizlik oranı bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Besim, “2009 yılı sonrası yabancı döviz cinsinden asgari ücretin gerilediğini görüyoruz. Son 8 yılda milli gelirde döviz cinsinden bir ilerleme yok. Türkiye’nin maddi yardımlarıyla ayakta duran bir ülkeyiz. Ancak Türkiye’ye olan %29 oranındaki bağımlılık oranımız %17’ye geriledi. Yine de bakıldığında Gayri Safi Yurtiçi Hasılamız kadar bir borç stokumuz bulunuyor. Biz borç ödemiyoruz. Ancak bu ödenmeyen borç, ‘nasılsa ödemiyoruz’ diye önemsiz değil. Türkiye’ye bir yıllık tüm üretimimiz kadar borcumuz var. İç borcumuz da çok yüksek ve bu da piyasalara risk yaratıyor. Kredilerin %40’ı döviz üzerinden veriliyor. KKTC’de hayat Türkiye’den daha pahalı ve gelir olarak yeteri kadar artmamaktadır” dedi.
“Niçin Bir Singapur Olmayalım?”
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi ve Uluslararası İktisat Merkezi Direktörü Prof. Dr. Subidey Togan, “Kuzey Kıbrıs İçin Alternatif İktisat Politikaları: Singapur Örneği” başlıklı sunumunda, Singapur’un da Kıbrıs gibi küçük bir ada olduğunu, ancak dünyanın fert başına geliri en yüksek konumunda olduğunu ifade etti. Singapur’un 1965’de kişi başı 520 dolarlık bir gelirden doğru politikalarla 2015’de fert başına 52,000 dolarlık bir gelire ulaştığını belirtti. Prof. Dr. Togan, Singapur’un bugünkü iktisadi seviyesine temelde “eğitim reformu”, “hukuk reformu” ve “kurumsal yapıda gerçekleşen yapısal reformlarla” geldiğini ifade ederek, KKTC’de de bunların sağlanabilmesi için neler yapılabileceğine ilişkin çok önemli detaylar ve öneriler sundu. Daha sonra Singapur tarafından uygulanan iktisat politikalarının diğer temel özelliklerinden bahseden Prof. Dr. Togan, “şeffaflık” olgusunun rekabetin sağlanması açısından en temel koşullardan biri olduğunun altını çizdi. İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sanayi Politikaları ve Kalkınma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Yülek de Hong Kong’un iktisadi gelişimi ve tarihsel açıdan izlediği politikaları dinleyicilere anlattı. Prof. Dr. Murat Yülek daha sonra KKTC için makroekonomik politika alternatifleri üzerinde durarak öneriler ve olası çözüm yollarını ele aldı.