Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları ve Eğitimi Merkezi (DAÜ-KAEM) tarafından 25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Dayanışma ve Mücadele günü nedeniyle kadına karşı yapılan şiddette farkındalığı artırmak için “Savaş, Çatışma ve Cinsiyet Odaklı Şiddet - War, Conflict and Gender Based Violence" başlıklı panel düzenlendi. Panelde savaş ve çatışma ortamlarında toplumsal cinsiyete dayalı şiddet tartışıldı.
Prof. Dr. Mehmet Tahiroğlu Salonu’nda İngilizce olarak uluslararası boyutta gerçekleştirilen panelde sırası ile Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Ortadoğu Uzmanı Doç. Dr. Nur Köprülü, Araştırmacı Gazeteci Sevgül Uludağ ve Emekli Kıbrıslı Rum Akademisyen Doç. Dr. Maria Hadjipavlou sunumlar gerçekleştirdi. Yüksek katılımla gerçekleşen panele, farklı alanlardan birçok öğrenci ve akademisyenin soruları da renk kattı.
Yenidüzen ve Politis gazeteleri köşe yazarı, barış aktivisti, araştırmacı gazeteci Sevgül Uludağ, Kıbrıslı kadınların 80’li yıllardan itibaren devam eden barış mücadelelerini anlatan ve birçok fotoğraf içeren sunum gerçekleştirdi. İki toplumun kadınlarının kapılar açılmadan önce kurdukları “Hands Across the Divide” – “Sınırları Aşan Eller” örgütü ile geliştirdikleri yaratıcı aktivitelerin hikâyelerini de sunumunda anlatan Uludağ, Kıbrıslı mücadeleci kadınların nasıl örgütlendiklerini ve barışa yönelik bu ortak mücadelede oldukça zorlansalar bile sınır tanımadan azimle nasıl devam ettiklerini gösteren önemli bir örnek teşkil ettiği belirtti.
Doç. Dr. Köprülü kadına toplumsal cinsiyet eşitsizliği bağlamında savaş ve çatışma ortamlarında gösterilen şiddete dikkat çekerek, Ortadoğu’daki kadınlara ve çocuklara uygulanan şiddet türleri ve oranları ile ilgili veriler sunarak bu oranların maalesef giderek arttığını belirtti.
Emekli Kıbrıslı Rum Akademisyen, barış aktivisti Doç. Dr. Hadjipavlou ise konuşmasında kadın ve erkeklerin savaş deneyimlerinin nasıl farklı olduğunu, bunun önemsenmesi gerektiğini ve barışın inşa sürecinde yer alan görüşmelerde kadınların temsiliyet ve katılımının önemine vurgu yaparak, bunun olmaması halinde toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin ve kadına yönelik şiddetin yeniden üretilmeye devam edeceğine dikkat çekti. Sunumlarda ele alınan tüm konular katılımcıların kadın, savaş – barış, çatışma, şiddet ve toplumsal cinsiyet gibi konularda farkındalık kazanmasına olanak sağladı.