Dünya Eğitim Araştırmaları Birliği (World Education Research Association-WERA) üyesi Kıbrıs Eğitim Araştırmaları Birliği tarafından düzenlenen 3. Kıbrıs Uluslararası Eğitim Araştırmaları Kongresi, Salamis Bay Conti Resort Otel’de gerçekleştirildi. Kongrede, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Eğitim Fakültesi 5 sözlü bildiri ile temsil edildi. DAÜ Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü öğretim görevlisi Dr. Aygil Takır, “Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Matematik Öğretimine Yönelik Öz-Yeterlilik İnançlarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi” konulu bildirisini sundu. Araştırmada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Gazimağusa ilçesine bağlı bir devlet üniversitesinde öğrenim gören ve Matematik Eğitimi dersini alan okul öncesi öğretmen adaylarının, Matematik öğretimine yönelik öz-yeterlilik algılarının orta düzeyde olduğu ve bu algının yaş değişkeninden etkilendiği ortaya çıktı.
Söz konusu kongrede DAÜ Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri öğretim üyesi Doç. Dr. Sıtkiye Kuter ve Uzm. Zehra Özdemir Pamuk ise, “Ortaöğretim 6. Sınıf Öğrencilerinin Demokratik Değerlerinin İncelenmesi” isimli çalışmalarını sundular. 6. sınıf öğrencilerinin demokratik değerlere sahip olup olmadıklarını derinlemesine incelemek amacıyla yürütülen araştırma, 2015-2016 eğitim-öğretim yılında KKTC’deki üç ortaöğretim kurumunda öğrenim gören 345 6. sınıf öğrencisi ve bu öğrencilere ders veren 21 öğretmen ile yürütüldü. Araştırmanın nicel bulguları, öğrencilerin saygılı olmak, kibar olmak, hoşgörülü olmak ve iş birliği yapmak değerlerine nadiren sahip olduklarını; nitel bulguları ise, öğretmenlerin öğrencilerin bu değerlere sahip olup olmamalarına ilişkin hem olumlu hem de olumsuz görüşlerini ortaya çıkarmasına rağmen, öğrencilerin ağırlıklı olarak bu değerlere yeteri kadar sahip olmadığını göstermiştir. Çalışma bulgularının hem Temel Eğitim Programları Geliştirme Projesi’nin (TEPGP) ‘duyarlı ve etkin vatandaş’ yetiştirme amacına, hem de öğretmenlerin mesleki gelişimlerine yönelik hizmet-içi eğitim süreçlerine katkı sağlayacağı belirtildi.
Kongrede DAÜ Eğitim Fakültesi’nin temsil edildiği diğer iki sözlü bildiri ise, Temel Eğitim Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Eda Kargı ve Doğu Akdeniz Doğa Anaokulu öğretmeni Uzm. Şükriye Atasoy Çiçek tarafından sunulan “Okul Öncesi Eğitim Kurumlarındaki Türkçe Bilmeyen 3-6 Yaş Çocuklarının Karşılaştıkları Sorunlar Hakkında Öğretmen Görüşleri” ve Alasya Vakıf Anaokulu öğretmeni Uzm. Çisem Hürtürk’ün sunduğu, “Okul Öncesi Dönemdeki Çocukların Oyunlarının İçeriği ve Oyun Davranışlarının İncelenmesi” konulu bildirilerdi. İlk bildiride, KKTC’de bulunan ve Türkçe bilmeyen 3-6 yaş okul öncesi dönem çocuklarının karşılaştıkları sorunları, bu sorunları gidermek üzere uygulanan yöntemleri ve çözüm önerilerini öğretmen görüşlerine dayalı olarak belirlemeye yönelik araştırma tanıtıldı. Gazimağusa ilçesinde görev yapan 10 öğretmen ile yürütülen ve 10 farklı ülkeden gelen 140 çocuk hakkında bilgi elde edinilen araştırmanın sonucunda, KKTC’deki okul öncesi eğitim kurumlarının, donanım-çevre, eğitim programı, öğretmen yeterlilikleri ve aile katılımının çok kültürlü eğitim açısından ivedilikle geliştirilmesi gerektiği; çok kültürlü eğitim ortamında yaşanan iletişim sorunlarında en önemli etkenin, ana dili Türkçe olmayan çocuklarla ortak dilde buluşamama olduğu bulgularına ulaşıldı. Araştırma kapsamında görüşleri incelenen öğretmenler, kendilerini göçmen çocukların karşılaştıkları veya karşılaşabilecekleri sorunlar için hazırlamaya çalışmakta olduklarını ve kendi çözüm yollarını geliştirmekte olduklarını, ancak bu konuda yalnız olduklarını hissettiklerini ve kaygılarını dile getirdiler.
Son bildiride ise, eylem araştırması deseninde bir “okul geliştirme” çalışması niteliğinde yürütülen oyunun içeriğinin incelendiği bir araştırma sunuldu. 2016 – 2017 öğretim yılında KKTC Gazimağusa ilçe merkezinde bir resmi okul-öncesi eğitim kurumunda 5 yaş sınıfında öğrenim gören 14 çocuk ile gerçekleştirilen araştırma sonucunda, çocukların serbest zamanlarında en çok imgesel oyunu tercih ettikleri, oyunlarında büyük çoğunlukla sembolik dönüştürmelere yer verdikleri, oyun senaryolarının günlük yaşama dayalı olduğu ve medyadan büyük ölçüde etkilendikleri, sınıftaki oyun materyallerini oyunlarındaki işlevlerine göre istedikleri materyale dönüştürerek kullandıkları ve oyun sırasında çatışmanın neredeyse hiç yaşanmadığı belirlendi. Bu araştırmanın sonuçlarının, çocuğun dili olan oyunun, çocuk için aynı zamanda dış dünyayı anlama ve yansıtma aracı olduğunu bir kez daha vurgulamış olması bakımından önemli olduğuna dikkat çekildi.