Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Güzoğlu 17 Kasım Dünya Prematüre Günü ile ilgili açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Güzoğlu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“37 gebelik haftasını tamamlamadan doğan bebeklere prematüre denilmektedir. Dünyada her yıl 15 milyon bebeğin doğduğu ve bunlardan da %10’unun prematüre olduğu tahmin edilmektedir. Tüm dünyada çocuk ölümlerinin önemli bir sebebi prematüre doğum ve buna bağlı gelişen sorunlardır.
Günümüzde teknolojideki gelişmelere paralel olarak yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde de önemli gelişmeler olmaktadır. Buna paralel olarak da her geçen gün daha fazla sayıda prematüre bebek hayata tutunabilmektedir. Ancak, maalesef prematüre bebeklerin bir kısmı hala uzun dönemde büyümede gerilik, öğrenme güçlüğü, görme ve işitme sorunları dahil olmak üzere birçok sorun ile mücadele etmek zorundadırlar.
Özellikle doğum haftası 32 haftanın altında doğan ve doğum kilosu 1500gr altında olan bebekler birçok soruna karşı savunmasızdırlar. Akciğerleri tam gelişmemiştir, solunum sıkıntısı çekerler, akciğer gelişimi için özel ilaçlar uygulamak, entübe etmek gerekebilir. Vücut ısılarını koruyamazlar, bu nedenle kuvözde izlemek gerekir. Beyindeki bazı damarsal yapılar çok incedir ve kolayca kanama eğilimindedir, bu da bebeklerin ileride sakat yaşamasına neden olabilir. Zamanında doğan bebekler gibi ememezler, ağızdan bir tüp ile yada damar yolundan beslenmeleri sağlanır. Bağışıklık sistemi olgunlaşmadığı için kolayca enfeksiyonlara yakalanabilirler. Bu sorunlar ile mücadele bebekler kadar aileleri için de zordur.
17 Kasım’da küresel olarak prematüre çocuklar için farkındalık yaratmak amacıyla “Dünya Prematüre Günü” kutlanmakta ve bu küçük savaşçılar mor renk ile temsil edilmektedir. Bu farkındalık gününün amacı prematüre bebeklerin sorunlarını anlatmak, prematüre bebek sahibi ailelere destek olmak ve prematüre bebeklere uzun dönem sorunlar olmadan eşit bir şekilde yaşama şansı vermeyi teşvik etmektir. Prematüre bebeklerin bu mücadelesine destek olmak için eğitimli yenidoğan yoğun bakım uzmanları, hemşireleri ve uygun yenidoğan yoğun bakım cihazlarına yatırım yapmak gereklidir. Uygun müdahaleler ile prematüre bebeklerin çoğu tamamen sağlıklı bireyler olarak yaşamlarını sürdürebilmektedirler ve hatta bazıları dünyada iz bırakabilmektedir. Albert Einstein, Charles Darwin, Napoleon Bonaparte prematüre olarak doğup dünyayı etkileyen isimler arsında yer almaktadır.”