Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mümtaz Güran 25 Nisan Dünya Sıtma Günü nedeniyele açıklamalarda bulundu. Yrd. Doç. Dr. Güran yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:
“Her ne kadar sıtma daha çok ekvatoryal bölgelerin hastalığı olarak bilinse de Kıbrıs`ın sıtma hastalığı ile tanışıklığı eski tarihlere dayanır. Örneğin İngiliz döneminde adadaki bataklıkları kurutmak için Ökaliptüs ağaçlarının yoğun bir şekilde adaya dikilmesi sıtmayı önlemek amaçlı yapılmış bir girişimdir. Tarih boyunca adadaki varlığı bilinen bu hastalık çeşitli zamanlarda görülebilmektedir. KKTC Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalarda son 5 yılda 31 sıtma vakası görüldüğü bildirilmiştir. Yine KKTC Sağlık Bakanlığı verilerine göre KKTC vatandaşı sıtma vakası en son 2012 yılında bildirilmiştir. Ülkemizdeki vakaların çoğu yurtdışından gelen vakalar olmasına rağmen sıtma değişen dünya şartları nedeni ile her an karşımıza çıkabilir. Ülkemizde görülen vakalar tatil, ticaret, iş, eğitim gibi çeşitli nedenlerle sıtmanın yaygın olduğu ülkelere seyahat eden ve orada hastalığa yakalanarak ülkeye dönen kişilerdir. Bunun dışında, eğitim, ticaret, göç, mülteci gibi çeşitli nedenlerle ülkemize gelen yabancı uyruklu kişiler risk grubunu oluşturmaktadır. Özellikle sıtmanın sık görüldüğü ülkelere seyahat eden kişiler, öğrenciler, işçiler, bebek, çocuk ve gebeler risk grupları içindedir ve tedbirli olmak durumundadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2016 yılında 216 milyon sıtma vakası görülmüş, bunların 445000`i ölümle sonuçlanmıştır ve sıtma hastalığı için her yıl dünyada 3 milyar dolara yakın harcama yapılmaktadır.
Sıtma ya da Malaria hayatı tehdit eden bir parazit hastalığıdır. Anopheles türü sivrisineklerin sokmasıyla insanlara bulaşır. Korunması ve tedavisi mümkün bir hastalıktır. Sivrisinek ısırığından sonra hastalığa bağlı ilk belirti genellikle 7-30 gün içinde ortaya çıkar. Baş ağrısı, yorgunluk hissi, halsizlik, iştahsızlık, kas ve eklem ağrıları ile başlayan hastalık belirtileri kusma, 40 dereceye kadar varan yüksek ateş, ishal, titreme nöbetleriyle devam eder. Sıtma vakalarında önemli olan hızlı tanı konup, etkin tedavinin uygulanmasıdır. Sıtmadan şüphelenen kişi en kısa sürede bir sağlık merkezine başvurmalıdır. Uygun tedavi verildiğinde genellikle iyileşme ile sonuçlanan sıtma, tedavi edilmediğinde ise ciddi komplikasyonlar ve ölümle sonuçlanabilir.
Korunmanın esası hastalığın bulaşmasındaki temel aktör olan vektörlerin kontrol edilmesidir. Bunun yanında aşı geliştirme çalışmaları da devam etmektedir ve kullanılan aşılar da mevcuttur. Özellikle riskli bölgerlere seyahat edecek bireylerin hastalık hakkında bilgilendirilmesi, koruyucu ilaçlar kullanması ve aşılanması son derece önemlidir. Sivrisinek ısırıklarını önlemek için ise çeşitli önlemler alınabilir. Kapı ve pencerelerin telle kapatılması, cibinlik kullanımı, doğal ortamlarda vücudu kapatacak kıyafetler tercih edilmesi, yüksek riskli bölgelerde vücudun sivrisineğe maruz kalacak muhtemel yerlerine sinek kovucu uygulanması sivrisinek sokmalarına karşı alınacak önlemler arasındadır. Ayrıca bataklıkların ve çimli alanlar gibi sulak alanların kurutulması özellikle sıcaklıkların yüksek olduğu mevsimlerde sivrisinek oluşumunun engellenmesi açısından önemlidir.”